Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Bu Makalede Neler Var?
  1. Tanılama Süreçleri
    • Tıbbi Tanı
    • Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama Süreci
  2. Yasal Haklar
    • Yasal Haklardan Kimler Yararlanabilir?
    • Eğitim Hakları
    • Yasal Haklardan Kimler Yararlanabilir?

Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG) hayat boyu devam eden nörolojik kökenli gelişimsel bir bozukluktur. Nedenlerine bakıldığından en belirleyici faktörün genetik faktör olduğu görülmektedir. Günümüzde beyin  görüntüleme çalışmaları ile öğrenme güçlüğünün nörolojik yapısına  dair bilgiler artmıştır. Yapılan birçok araştırma, ÖÖG erken belirtileri olarak, işitsel bellek, görsel bellek, motor koordinasyon, dil, organizasyon, zaman algısı alanlarında güçlükler olarak belirtilmiştir.     ÖÖG ‘de erken tanı, erken müdahale şansı tanımaktadır. Erken müdahalenin bireylerin akademik, psikolojik, sosyal ve duygusal alanlarda yaşanılan problemleri en aza indireceği düşünülmektedir.  öğrenme güçlüğü ilk olarak  1896 yılında Dr. Morgan tarafından kelime körlüğü olarak ifade edilmiştir. Öğrenme güçlüğünün şemsiye bir terim olup dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile temel  matematik yeteneklerinin ediniminde  ve kullanılmasında ikincil  olarak ise  kendini kontrol edebilme , sosyal algılama ve etkileşim sorunları yaşayan, örgün eğitime devam etmesine  rağmen yaşına ve zekâsına uygun başarı gösterememe biçiminde kendini gösteren bir  bozukluk olduğunu söylemek mümkündür. Bu bozukluğun  her birey için doğuştan olduğu ve çoğu zaman  Dikkat  Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğunun da öğrenme güçlüğüne  eşlik ettiği bilinmektedir.

Öğrenme Güçlüğü Alt Tipleri Nelerdir?

-Okuma sorunlarını ifade eden(disleksi)

Yanlış yada hiç okuyamama ,ses-hece yada kelime atlama-ekleme,okurken bazı sesleri tanıyamadığı için uzun beklemeler yapma,heceleyerek okuma ,bazı kelimeleri tekrar ederek okuma,noktalama işaretlerine dikkat etmeden ritimsiz bir okuma yapma,gözle takip becerisinde yetersizlik ve dolayısıyla yazılı metni  parmakla yada kafasını sağa sola hareket ettirerek takip etme

Yazılı anlatım sorunlarını ifade eden (disgrafi)

Yazılı ifadede bozukluk olarak ifade edilen disgrafi, yazma becerilerinin öğrencinin zekâsına, yaşına ve aldığı eğitime göre beklenenden daha düşük olma durumudur.Disgrafisi olan bireylerin özellikleri şu şekilde sıralanabilir.

Harflerin şekil,  büyüklük,  birbirine oran ve  eğimlerini doğru ayarlayamama , sözcükler arasında uygun boşluk bırakamama , satır takibi yapamama,yazarken doğru oturma biçimi ile vücudunu konumlandıramama, kâğıt-defter konumunu ayarlayamama, kalemi uygun  tutamama. Kelimedeki harf-hece sayısının tam olmaması, harf-hece atlama, harf-hece ekleme, harf-hece değiştirme, Yazım ve noktalama kurallarına uymama .

Sayısal(matematik) öğrenme sorunlarını ifade eden (diskalkuli)

Sayı kavramlarını ,sayma ilkelerini ve aritmetiği öğrenme ve anlamada   basit matematiksel kavram ve becerilerin ediniminde (alma, kavrama, işleme ve aktarmada) kalıcı bir zorlanma sözel problemleri yorumlamada güçlük ile kendini gösterir.Diskalkuli (Matematik öğrenme sorunu)yaşayan bireylerin genel özellikleri ise şöyledir:

Yavaşlık:Diskalkuli  yaşayan birey yaşıtları  ile karşılaştırıldığında matematik sorularına geç cevap verir ve yavaştır.

 Dokunarak sayma: Zihinden  hesaplamada güçlükler yaşar ve basit toplama işlemlerinde parmaklarını kullanır. Yaşıtlarının  zihinsel hesaplama yaptığı yerde çentik işaretlerini kullanır. Tahmin etmede ve yaklaşık cevaplar vermede güçlük yaşar.

Matematiksel dilin kullanımında  güçlükler: Matematiksel işlemler hakkında konuşmayı güç bulur. Anlamadığı halde soru sormaz. Sözel problemleri yorumlamada hata yapar. “Eşittir” ile “-den daha büyüktür” gibi terimleri karıştırır.

Matematikte bellek güçlükleri: Daha önce iyi öğrendiği işlemleri çok hızlı unutur. “+” gibi sembollerin anlamını hatırlamada sorunlar yaşar. 4×7=28 gibi bir cevap için tüm çarpımları ezbere okur. Zihinden matematik işlemlerinde güçlük çeker, cevabı bulmadan soruyu unutur.

Sıralama ile ilgili güçlükler: Sayarken sayıların sırasını karıştırır. Çarpım tablosunu okurken sırayı karıştırır: 2 kere 2 eşittir 4, 2 kere 3 eşittir 6, 2  kere 4 eşittir 8 (bir önceki cevaba 2 ekliyor). Çok basamaklı bir işlemde işlem basamaklarını hatırlamada güçlük çeker.

Yer ve uzamsal organizasyonlarla ilgili güçlükler: 21 ile 12  yi karıştırabilir , dönüşümlü olarak birini diğerinin yerine kullanır. “+” ve “×” işaretlerini karıştırır. Bir sayfada çalışırken ve hesaplama yaparken sayfayı düzgün kullanamaz. “6-2” ile “2-6” farklarını karıştırarak iki durum için de “4” cevabını verir. Sayıları yuvarlamada güçlük çeker. Analog saatleri okumakta  zorlanır.

Anlama yerine taklit ve ezbere dayanma: Toplama işlemini mekanik olarak yapabilir ancak işlemi nasıl ve niçin yaptığını açıklayamaz.

Sosyal öğrenme sorunlarını ifade eden(Sözel olmayan öğrenme güçlüğü-Dispraksi)

Sözel olmayan öğrenme güçlüğü (Dispraksi) sözel becerilerin göreceli olarak korunmasına karşın, algısal ve mekansal beceriler gibi sözel olmayan alanda belirgin yetersizliklerin görüldüğü bir durumdur.Sözel olmayan öğrenme güçlüğü gösteren bireylerin genel özelliklerini;Motor hareketlerde eksiklik yada yavaşlık,Oyunu kurallarını takip etmede zorlanma ,arkadaşlık ilişkilerini yönetebilmede başarısızlık,Denge koordinasyon sorunları yaşama şeklinde sıralamak mümkündür.

Yukarıda bahsedilen bozuklukların biri yada bir kaçı aynı bireyde görülebilir.Genellikle erkekler de kızlara oranla daha fazla görülmektedir.

Öğrenem Güçlüğü Gösteren Öğrencilerin Özellikleri

Psiko-Motor Gelişim Özellikleri

Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların bir kısmında hiç motor beceri problemleri yaşanmazken bir kısmı bebeklikten itibaren kaba motor becerilerde gelişimsel gerilik gösterebilir.(Kendi başına yürüyebilme,çömelip tekrar ayağa kalkabilme,merdiven çıkabilme)

Erken çocukluk döneminde  özellikle sınır tanıma gerektiren el faaliyetlerinde, el göz koordinasyon becerilerinde sorun yaşayabilmektedirler.

Okul dönemi denge koordinasyon ve yazma becerileri sorunları  en sık karşılaşılan motor beceri problemleridir.

Motor becerilerle ilgili okul öncesi ve okul dönemi belirtileri

Okul öncesi :

Motor becerilerde gelişim geriliği

Çarpma, sık düşme, genel sakarlık

Baskın el  tercihinin belirlenememesi

Sınır tanıma gerektiren becerilerde yetersizlik

Resim çizme -kopyalama zorlukları

Kalem çalışmalarında hızlı ve isteksiz davranış

Düğme ilikleme, ayakkabı bağlama vb. becerilerde zorluk

Okul dönemi :

Genel olarak sakarlık

Yer çekimine karşı güvensizlik

Koşma, atlama, beden koordinasyonu gerektiren durumlarda zorluk

Kalem, makas becerilerinde gerilik

Top oyunlarında başarısızlık

Yazı düzensizliği(kötü yazma)

Bilişsel Gelişim özellikleri

Öğrenme güçlükleri yaşamakta olan bireylerin bilişsel yetersizliklerden kaynaklanan sorunlar  yaşadıklarını söyleyebiliriz. Kavram gelişimi sürecinde; kavram kazanımlarında gecikme, kavram grupları oluşturma kavramlaştırma ve soyut düşünme becerilerinin ve gelişimlerinin akranlarına göre daha geride olabileceği söylenebilir.

Dikkat

Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların büyük bir kısmının dikkat sorunları yaşadığı bilinmektedir. Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar öğrenme için gerekli olan dikkati yoğunlaştırmada akıcılık için gerekli olan dikkati sürdürmede, doğal ortamlarda öğrenimi sağlayan dikkati seçmede bölmede sorun yaşayabilmektedirler.

Bellek

Bellek, öğrenme sürecinin ve bilişsel gelişimin önemli bir bileşenini oluşturmaktadır. ÖÖG olan öğrenciler sık sık bellek ile ilgili sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar onların diğer bilişsel süreçlerde de güçlük yaşamalarına neden olmaktadır.Bilginin edinilmesi sürecinde edinilen bilgiler kısa süreli bellek,çalışma belleği ve son olarak da uzun süreli bellek olmak üzere üç ana bölgeden geçmektedir.

Algısal Problemler

Birçok ÖÖG olan öğrenci hem okulda hemde günlük hayatta algısal problemler yaşamaktadır.Algı duyusal uyaranları düzenleme ve bir araya getirme becerisi olarak ifade edilmektedir.Algısal problemler çocuğun duyma veya görme yetileri ile ilgili değil gördüklerini ve duyduklarını beynin nasıl yorumladığıyla ilgilidir.

Görsel algı problemi olan bir öğrenci şekil zemin ayırt etme, görsel kapatma,uzamsal ilişkiler kurma, nesne ve harf tanıma alt  becerilerinde  sorun yaşayabilmektedir. Harflerin ve sözcüklerin görsel olarak ayırt edilmesi özellikle okuma başarısı açısında kritik ve önemlidir.

İşitsel algı sorunları işitsel ayırt etme ve işitsel bellek alanlarında gözlenmektedir.İşitsel ayırt etme sorunu olan çocuklar sesbirimleri ayırt etmede sorun yaşar birbirine ses olarak benzer sözcükleri (örneğin: bak-pak;kapı-kabı;zil-sil) karıştırırlar.İşitsel bellek sorunu olanlar ise işittikleri bilgiyi depolamada ve geri getirmede zorlanırlar.

Üst Bilişsel Yetersizlikler (Yürütücü İşlev  Bozukluğu)

Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerde gözlenen bir diğer sorunda üstbilişsel becerilerindeki yetersizliktir.  Üst bilişsel beceriler bir işi başarıyla yerine getirmek için gereken becerilerin,stratejilerin ve kaynakların farkında olma ve özdenetim mekanizmalarını (örneğin: başarıya ilişkin tahmin yürütme,planlama,izleme,etkinliğin ve başarının değerlendirilmesi ve güçlüklerin üstesinden gelinmesi) kullanma becerileri olarak tanımlanmaktadır.

 Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler ;

—   Kendiliğinden oluşan zihinsel etkinlikleri; düzenlemede, ilişkilendirmede  ve erişimde

—   Uygun stratejiler hakkında fikirleri olsa da onları uygun kullanmada

—   Kendini düzenlemede (planlama,izleme ve gözden geçirme)

—   Verilen beceri ile ilgili olarak özel stratejilerin kullanılması gerektiğinin farkına varmada problemleri bulunmaktadır.

Bilişsel becerilerle ilgili okul öncesi ve okul dönemi belirtileri;

Okul öncesi :

-Gelişimsel becerileri gecikmelerle takip etme

-Renk, şekil, büyüklük vb. kavramları ayırt etme zorlukları

-Beden algısına ilişkin kavramsal bozukluklar

-Gün, mevsim, sayı vb. becerilerde gerilik

-Şarkı, şiir ,tekerleme ezberleme zorlukları

Okul dönemi :

-Zeka ile tutarsız akademik gelişim

-Okuma performansının yaşıtlarından çok düşük olması

-Yazma zorlukları (düzensiz, eksik yazı-kopyalama zorlukları)

-Sıralama gerektiren durumlarda başarısızlık

-Yön kavramı karıştırmaları

-Yetersiz takvim becerisi

-Dört işlem problemleri (özellikle çarpma, bölme)

-Çarpım tablosu öğrenmede zorluk

-Problem çözme zorlukları

-Bellek problemleri

-Dikkat problemleri

Özgül Dil Bozuklukları – Dil Öğrenme Güçlükleri

Öğrenme güçlüğü olan çocukların büyük bir kısmının fonolojik alandaki yetersizliklerinin yanı sıra diğer sözlü dil becerilerine ilişkin de sorun yaşadıkları belirtilmektedir. Dil ve konuşma sorunları yaşayan ÖÖG olan öğrenciler genellikle şu özellikleri göstermektedirler;

•  Düşüncelerini açıkça ifade edemezler. Düşünceleri dillerinin ucundadır ancak bir türlü bu düşüncelerini rahatlıkla ifade edemezler. Düşüncelerini paylaşırken belirgin bazı kelimeleri kullanmak yerine çoğu zaman  “şey”  demeyi tercih ederler. Bazı kelimeleri hatırlayamadıklarında genellikle “ımmmm”şeklinde ifadeler kullanarak konuşma sürecinde zaman kazanmaya çalışırlar.

•  Ders esnasında duydukları yeni sözcükleri veya terimleri öğrenmede zorlanırlar.

•  Kendilerine sorulan soruları anlamada zorlanırlar.

•  Zamanı söylemede güçlük yaşarlar.

•  Cümle oluşturmada zorlanırlar ve konuşurken sınırlı sayıda cümle kurarlar.

•  Bazı sesleri çıkarmada güçlük yaşayabilirler.

•  Bazı kelimeleri düzgün sesletemezler.

•  Yaşına uygun sözcükleri kullanarak düşüncelerini ifade edemezler.

•  Karşılıklı konuşmaları başlatmada ve yürütmede zorlanırlar.

Dil becerileriyle ilgili okul öncesi ve okul dönemi belirtileri

Okul öncesi:

Geçikmiş konuşma

-Hecelerin yerini ısrarcı olarak değiştirme(gibi-bigi;)

-Söylenenlerin sırasını karıştırma

-Kısıtlı sözcük dağarcığı

-Çok iyi bildiği sözcükleri hatırlamakta zorluk

-Sık karşılaştığı nesnelerin isimlerini karıştırma

Okul dönemi:

-Aşamalı yönergelerin yerine getirme zorlukları

-Dinlediği kısa öykü, olay vb. tekrarlamakta zorluk

-Kısıtlı dil kullanımı

-Amaç dahilinde konuşmada zorluk

-Resim yorumlama, açıklama, tarif etme becerilerinde zorluklar

Sosyal – Duygusal Problemler

Sosyal ve duygusal problemleri ele almadan önce bu iki terimi biraz açıklamak doğru olacaktır. Sosyal kelimesi iki şekilde kullanılabilmektedir.Bunlardan birincisi, sosyal ortamlarda bir öğrencinin herhangi bir duruma veya olaya verdiği tepkiler ve gösterdiği reaksiyonlar olarak açıklanabilmektedir.

Duygusal kelimesi denilince akla ilk hissetme ve duygularımız gelmektedir. Ancak, bu kelime bundan daha fazlasını ifade etmektedir. Duygusal yeterlilik aynı zamanda duygusal zeka ile ilgilidir. Bireyin duygusal zekaya sahip olması demek herhangi bir durumla karşılaştığında ne hissettiğinin farkında olması,herhangi bir durumda duygularını kontrol altına alması, kendi kendini güdülemesi,karşısındaki kişilerin duygularını anlaması ve sosyal becerileri en etkili şekilde kullanması gibi konuları içermektedir.

•  Sosyal bilgi işleme sürecindeki sorunlarından ötürü sosyal durumlarda problem çözemedikleri,

•   Sosyal algıdaki güçlüklerinin mizah anlamalarını engellediği,

•   Yine sosyal algı sorunlarının yüz ifadelerini (mutluluk-üzüntü vb.) ve karmaşık duyguları (aşk-nefret vb.) anlamalarını engellediği,

•   Sosyal ipuçlarını okuyamamalarının psikososyal uyumlarını olumsuz olarak etkilediği,

•   Arkadaşlık kurma becerileri

•Akranlarıyla sosyal ilişki kuramadıkları için sosyal kabul düzeylerinin düşük olduğu ve red edildikleri görülmüştür.

Sosyal becerilerle ilgili okul öncesi ve okul dönemi belirtileri

Okul öncesi:

-Zayıf oyun becerileri

-Hareketlerin sonuçlarını tahmin edememe

-Duruma uygun olmayan davranışlar sergileme

-Zayıf arkadaşlık ilişkileri

-Günlük işleri başlatma ve sürdürme zorlukları

-Kural tanıma zorlukları

-Düşük özgüven

-Dürtüsellik

Okul dönemi:

-Kendini ifade etmekte zorluk

-Düşük özgüven

-Zayıf akran ilişkileri

-Sorumluluk almaktan kaçınma

-Grup oyunlarına katılmada zorluk

-Sürdürme gerektiren becerilerde zorluk

Motivasyon

Öğrenme güçlüğü gösteren öğrenciler sahip oldukları yetersizlik ve olumsuz öğrenme yaşantılarından dolayı motivasyon eksikliği yaşamaktadırlar. Uygulanan yanlış öğretim yöntemleri, olumsuz ebeveyn-öğretmen-arkadaş yaklaşımları çocuklarda öğrenme için çok önemli ve gerekli olan motivasyon faktörünün devreye girmesini engellemektedir.Öğrenmeye karşı geldikleri olumsuz tutumları beceriyi reddetme,karşı gelme, içe dönüklük, öğrenilmiş çaresizlik gibi sorunlar ortaya çıkarmaktadırlar.

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ GÖSTEREN ÖĞRENCİLER ÖĞRENME SORUNLARI ÖZELLİKLERİNE YÖNELİK DESTEK UYGULAMALARI

DİKKAT

• Sohbetin içinde kalabilme (bir konu üzerinde konuşabilme),

• Görsel algıya yönelik hazırlanmış resim, sembol, yazı ,rakam vb. ,

• Odaklama, sürdürme, bölünmüş dikkate dayalı egzersizler,

• Kopyalama (şekil, yazı, dizin vb.), yaşantı, bir resim, bir konu, bir kavram

• El-göz koordinasyonuna yönelik etkinlikler,

• Süreyi etkin kullanma etkinlikleri,

• Dinleme etkinlikleri ,

• Destekleyici etkinlikler.

Öğrenme sürecinin en önemli bileşeni dikkattir. Verilen bilgileri anlayabilmemiz için dikkat etmemiz gerekir. Dikkatin dört boyutu vardır;

 Seçici dikkat : Dikkatin belli bir uyarıcıya yönelip,diğer uyarıcıların görmezden gelinmesini ifade eder.

Bölünmüş dikkat : İki yada daha fazla uyarıcıya anda anda dikkati yönlendirebilmeyi ifade eder.

Sürdürülen dikkat : Uyarılmışlık durumunun sürdürülmesi  ve dikkati belli bir görev üstünde ara vermeden odaklayabilme yeteneğidir.

Dikkatin kaydırılması (değişen dikkat) : Dikkati iki yada daha fazla bilgi kaynağı arasında değiştirebilme yeteneğidir.

Öğrenme Güçlüğü Gösteren Öğrencilerin Öğrenme Sorunları Özelliklerine Yönelik Destek Uygulamaları

BELLEK

Bellek  öğrenme sürecinin ve bilişsel gelişimin önemli bir bileşenini oluşturur.Bilginin zaman içinde saklanmasını ifede eder. Bellek öğrenme yoluyla edinilen kazanımları saklamak ve gerektiğinde tekrar kullanbilme ihtiyacımızı karşılar. Bellek bilgiyi kodlama,depolama ve geri getirme süreçleriyle bir süreden sonra geri getirme becerisidir. Bilişsel kuramcılara göre belleğin;

Kodlama   — Depolama –Geri çağırma     olmak üzere üç aşamalı bir işlevi vardır.

Bellek türleri ;

Duyusal bellek : Uyarıcıların ilk algılamasından sorumludur.Kapasitesi sınırsızdır (3 ila 5 sn). Dikkatimizi çeken ve algılayacak (yorumladığımız) anlamdırdığımız bilgiler kısa süreli belleğe aktarılır.

Kısa süreli bellek : Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri sonunda ayrılan bilgi kısa süreli belleğe geçer. Bilginin edinilmesi sürecinde edinilen bilgiler; kısa süreli bellek, işleyen bellek ve son olarak da uzun süreli bellek olmak üzere ana üç bölgeden geçer. Kısa süreli bellek bilgiyi 20-30 saniye tutabilir. Kısa süreli belleğin saklama kapasitesi sınırlıdır.5-9 saniye bilgi akılda tutulabilir.Kapasite sınırlı olduğu için bilgiler uzun süreli bellekte tutulmak üzere işlenmemişse unutulur.İşleyen bellek bilginin eş zamanlı olarak işlenmesini ve depolamasını içermektedir. Bilgiler  işleyen  bellekten sonra uzun süreli belleğe aktarılır.

Uzun süreli bellek : Sınırsızdır. Bilgi uygun şekilde kodlanmamış ve uygun yere yerleştirilmemişse geri getirmede zorluklar yaşanabilir. Uzun süreli bellek üzerinde yapılan çalışmalara göre bu bellek kendi içinde farklı bilgi türlerini saklayan üç farklı bellek yapısında oluşur.

Anısal bellek (epizodik) : Bireyin başından geçen olayların saklandığı bellektir.

Anlamsal bellek (semantik) : Bu bellekte bireyin uzmanlık bilgiler, kavramları, bilgileri,genel kültür bilgileri,ilkeleri bulunur. Bilgi burada hem görsel hem de işitsel olarak birleştirilip saklanabilir.

İşlemsel bellek (prosedüral) : İnsanın kazandığı beceriler ve alışkanlıkların bilgisi bu bellekte saklanır. Bir işi yerine getirilmesinde , takip edilmesi gereken sıralamadaki her bir işlemin nasıl yapılacağını kapsar.

Bellek stratejileri ;                                                                       

•Tekrar stratejileri

•İçinden tekrar etme

•Tekrar yoluyla ezberleme stratejisi

•Kümülatif tekrar stratejisi

•Alıştırmalar yoluyla tekrar stratejisi

İlişkisel stratejiler;

•Eklemleme stratejisi

•Birleştirme stratejisi

•Örgütleme stratejisi

Hatırlatıcılar;

Anahtar kelime tekniği

İlk harf teknikleri

Akronomi

Akrostiş

Hikayeleştirme

Uyaklı hatırlatıcılar;

Hatırlatıcı resim oluşturma

• Yansımalı hatırlatıcılı resim

•Sembolik hatırlatıcı resim

GÖRSEL ALGI

Bireyin doğumdan itibaren yaşamı boyunca duyularını kullanarak çevresinde olup bitenleri anlamak yorumlamak ve yeni durumlara kendini uydurmak için algısal süreçlerini ve becerilerini kullanmaktadır. Algı gelişimi hem olgunlaşma  hem de öğrenme ile ilgilidir. Çocuk büyüdükçe, benzerlikleri kavrama ve farkları görme yeteneği  artmaktadır.

El-göz koordinasyonu 

El-göz koordinasyonu vücudun ya da herhangi bir parçasının görüşle koordine edebilme becerisidir.

Gören birisi bir şeyle karşılaştığında elleri görüşü tarafından yönlenir. Koştuğunda sıçradığında topa vurduğunda ya da bir engelin üstünden atladığında gözleri ayaklarının hareketini kontrol eder. Bu zincirleme oluşan hareketlerin kusursuz başarısı yeterli el-göz koordinasyonuna bağlıdır.

Şekil-zemin algısı

Şekil zemin ilişkisi birçok uyarıcı içinden seçilen uyarıcıyı algılama ve bunun üzerinde düşünme, odaklanma ve dikkat etme şeklinde tanımlanmaktadır. Bu seçilmiş uyaranlar, algılama alanındaki “şekli”, net bir şekilde algılayamayanlar da “zemini” oluşturmaktadır. Bir nesne anacak zeminle ilişkili olarak algılanabilir.(ROCK 1974) Şekil zemin ayrımı alanında zorlanan çocukların genellikle dikkat dağınıklığı ve tutarsız dağınık davranışlar gösterdiği vurgulanmaktadır. Çocuğun uyarana karşı konsantre yeteneğini geliştirebilmesinde şekil zemin ayrımına ait çalışmaların etkili olduğu ileri sürülmektedir.

Algı Sabitliği

Algı sabitliği bir nesnenin gözdeki retinada değişebilen imajlarına rağmen belirli bir şekil, pozisyon ve ebat gibi değişmeyen özelliklere sahip olduğunu algılayabilme becerisini içermektedir. Şekil sabitliği, bir nesnenin şekli, durum ve büyüklük gibi özelliklerinin çeşitli durumlar içinde değişmeden algılanmasıdır. Bir nesnenin sabit olarak algılanmasında büyüklük, açlık ve  renk etkili olmaktadır. Şekil sabitliği ile ilgili çalışmaların çocukların genelleştirme yeteneğinin gelişmesini sağlamaktadır. (Reinartz ve Reinartz 1975)

Şeklin Mekandaki Pozisyon Algısı (RL)

Mekan algısında hata yapan çocuk birçok yönden engel sahibidir. Görsel dünyası tahrip olmuştur.

Nesneleri ya da yazılı sembolleri kendisine göre doğru bir ilişki içerisinde göremez. Bu zorluk özellikle akademik görevlerle ilk karşılaştığı anda daha bir su yüzüne çıkar. Çünkü harfler, kelimeler, kelime grupları, sayılar ve resimler ona karmaşık gözükecek ve kafasını karıştıracaktır. En çok karşılaşılan ve en basit örnekleri  vermek gerekirse, yukarıda bahsedildiği gibi uzamsal bir kavrama zorluğu çeken çocuk b’yi d, p’yi q, on’u no, ev’i ve,6’yı 9, 24’ü 42 gibi görecektir. Bu da çocuğun okumayı, yazmayı, telaffuzu ve aritmetiği öğrenmesini zorlaştıracaktır.

Uzamsal ilişkiler algısı

Uzamsal ilişkiler algısı bir kişinin iki ya daha fazla nesnenin pozisyonunu  kendisine göre ve birbirlerine  göre algılama becerisidir. Örneğin bocuk dizen bir çocuğun boncuğun durumunu kendisine göre ve diğer boncuklara göre algılaması gerekir. Uzamsal ilişkiler algısı öğrenilen bir pozisyondan daha sonra ortya çıkan bir beceridir.

İşitsel Algı

İşitsel çözümleme / bölümleme (Auditory analysis / segmentation

Sözcüklerin hecelerini ya da seslerini ayırt edebilme, sözcüğün başında, ortasında ya da sonundaki sesi tanıma gibi, sesleri çeşitli özelliklere göre çözümleyebilme becerisidir. İşitsel çözümleme sorunu olanlar hecelemede, sözcüklerin seslerini söylemede, sesin sözcük içindeki yerini  saptamada zorluklar yaşarlar.

İşitsel Dikkat (Auditory Attention)

Seslerin özellikle konuşmanın farkında olma ve bunları uygun bir süre izleyebilme becerisidir. Bu beceri, konuşma için çok önemlidir.Ses kaynağına ya da konuşana başını çevirmeme ya da az çevirme, göz temasını sürdürememe,dinliyor gibi görünüp de ne söylediğini tam ayrıntılı anlatamama, dikkat süresinin kısalığı şeklinde kendini gösterir.

İşitsel çağrışım – Birleştirme (Auditory Association)

Konuşulan sözcük ya da kavramları birbiriyle anlamlı olarak ilişkilendirme yetisidr. Dili anlamlı bir şekilde kullanmayı sağlayan bir düzenleme sürecidir. İşitsel uyarana anlamlı bir sözel yanıt verebilme becerisi olarak da açıklanabilir.

İşitsel  Ayrımlaştırma

Sesler arasındaki benzerlik ve farklılıkları algılayabilme becerisidir. İşitsel uyaranı ayrımlaştırmada

güçlüğü olanlar, ses kaynağını belirlemede, ses farklılıklarını anlamada, çevresel sesleri ayırt etmede, sözcük çiftinin aynı mı / farklı mı olduğunu bulmada, uyaklı sözcükleri belirlemede, işitsel zemin ve işitsel şekli ayırt etmede zorlanırlar.

İşitsel  yön tayini

Sesin kaynağını, uzaklığını, yönünü tayin edebilme becerisidir. İşitsel gelişimin en iyi göstergesidir. Konuşan kişiye yönelme ve seslerle nesneleri ilişkilendirme açısından önemlidir. Sesin nereden geldiğini anlayamadığımızda ses ve onun kaynağı arasında anlamlı çağrışımlar kurmakta da güçlük çekeriz.

İşitsel bellek 

İşitsel bellek, en önemli öğrenme becerilerinden biridir; sözel bilgiyi dikkatle dinleme, işlemleme, depolama ve gerektiğinde depodan geri getirmeyi içerir. Bu becerinin yetersizliğinde genel olarak öğrenme, sözlü yönergeleri izleme, tartışmalara katılma, heceleme, okuma yazma hatta dili öğrenme zorlukları görülür.

İşitsel  Ardışıklık Belleği    

Olaylar, sayılar, çarpım tablosu, haftanın günleri gibi sözcük ya da ses gruplarında kendi özel sırasında hatırlayabilme becerisidir.

OKUMA PROBLEMLERİ

ÖÖG olan öğrencilerde diğer tüm akademik performans problemleri arasında en yaygın akademik problem alanı, okumadır. Araştırmalar ciddi okuma problemi sergileyen ÖÖG olan çocuklarda sorunun temelde metin seviyesinde değil kelime seviyesinde işlemleme problemlerinde kaynaklandığını göstermektedir.

Okuma Becerisindeki Zorluklar ;

• Zayıf sesbilgisel farkındalık becerileri

• Harf- ses ilişkisini öğrenmede güçlük

• Okuma sırasında benzer görünümlü (b-d/c-ç/o-ö/ı-i/s-ş/g-ğ gibi) sesleri birbirine karıştırma

• Okuma sırasında okunuşları birbirine benzer olan sesleri birbirine karıştırma (r-y-l/t-d/v-f gibi)

• Çözümleme becerilerindeki güçlükler,

• Zayıf heceleme becerisi ve heceleme stratejilerini öğrenmede güçlükler,

• Otomatik çözümlemeye geçiş güçlükleri

• Akıcı okuma sorunları;heceleyerek okuma,okuduğu sözcüğü bütünleştirememe

• Okuma hataları; cümlelere sözcük ekleme, sözcüklere hece veya ses ekleme,sözcüklerden ses veya hece atma, sözcüğü okumadan geçme, satır atlama,okuma sırasında sesleri yanlış sesletme,sözcüğü hecelerine doğru ayıramama gibi hatalar,

• Benzer görünümlü sözcükleri okumada yapılan hatalar,yani sözcükleri birbirinin yerine okuma türü hatalar (ev-ve/çok-kaç/sözlük-sözcük gibi),

• Sıralama hataları; sözcüklerdeki seslerin yerlerini değiştirerek okuma

OKUMA PROBLEMLERİ

• Okumaya karşı isteksizlik veya okumayı reddetme gibi motivasyon sorunları,

• Zayıf okuduğunu anlama becerileri,

• Okuduğunu hatırlamada güçlükler,

• Kendi okumasını izleyip anlayıp anlamadığının farkında olamama ve anlamadığında ne yapa-cağını kestirememe,anlama stratejilerini etkili kullanamama.

Öğrenme güçlüklerinde okuma destek programları yapılan kişisel hata analizlerine göre bireysel olarak geliştirilir. Okuma  Programı 3 ana çerçeve üzerinde desenlenir:

– Okuma öğretimi

– Hata sağaltımı

– Akıcı okuma çalışmaları

Tüm süreçte anlama ve yazma çalışmaları beraber yürütülür.Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklarda sıklıkla işitsel süreçlerle ilgili sorun yaşanması ve öğrencilerin akan bir programı takip etme zorunluluğu okuma öğretim programlarının eklektik olarak desenlenmesini zorunlu kılmaktadır.

OKUMA PROBLEMLERİ

Okuduğunu Anlama

Okunanın anlaşılması okuma becerisi için ulaşılması gereken en temel amaçlar arasında yer almaktadır. Tüm okuma becerileri, okumanın bilgiyi anlama ve kullanma amacına katkı sağlamaktadır.

Okuma Öncesi Stratejiler

Okuma öncesi stratejiler; okuyucunun konuyla ilgili geçmiş bilgisini harekete geçirmede, metnin konusu ile geçmiş bilgi arasında bağlantılar kurma da, materyali okumak için istek ve motivasyon sağlamada önemli stratejilerdir.

Okuma amacını belirleme

İlgi uyandırma ve güdüleme

Geçmiş bilgileri harekete geçirme

Tahmin stratejileri

Şematik düzenleyiciler

OKUMA PROBLEMLERİ

Okuma Sırası Stratejiler

Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin okuma sırasında anlamasına yardımcı olacak farklı türdeki metin yapıları hakkında bilgileri olmalıdır. Ayrıca metinleri anlamak için ne tür stratejiler kullanıldığını, bu stratejileri nasıl ve ne zaman kullanacaklarını öğrenmeleri gerekir.           •Zihinde canlandırma

• Kümülatif anlattırma

Okuma Sonrası Stratejiler

Okuma sonrası stratejiler, okuyucunun metni okuduktan sonra metinle ilgili derinlemesine düşünmesini ve araştırmasını sağlar.

• Okumadan önce yapılan tahminleri genişletmek, doğrulamak ve yanlışlarını bulma stratejileri

• Özetleme stratejileri

• Öyküyü anlattırma

  Okuduğunu Anlama Öğretiminde Şematik Düzenleyiciler

Okumanın her aşamasında kullanılabilen şematik düzenleyiciler öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin anlama ve hatırlama becerilerini geliştirilmesinde en etkili uygulamalardan biridir.

• Özet çerçeveler

• Hikaye haritaları

• Olay örgü çizelgesi

• 5K 1K

• Venn şeması