Okuma güçlüğü çekenlerde bu zorluğunun üstesinden gelebilmek, bütüncül bir yaklaşımgerektirir. Okuma eylemi göz korkutucu ve zihinsel olarak yorucu olabileceğinden, buokuyucular genellikle birkaç sayfadan sonra kendilerini ilgisiz ve yorgun hissederler .Amacımız onların sadece dayanıklılıklarını artırmak değil, aynı zamanda okumaya karşıolumlu tutum geliştirip severek okuyan okuyucular olmalarına katkı sağlamak olmalıdır. Bunubaşarmak için okumayı daha kolay ve keyifli hale getirecek stratejiler kullanmamız gerekir.…
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG), genellikle diğer zekâ alanlarında normal veya üstün düzeyde
yeteneklere sahip bireylerde görülen, belirli öğrenme alanlarında belirgin zorluklar yaşatan bir
nörogelişimsel bozukluktur. Bu zorluklar, okuma (disleksi), yazma (disgrafi) ve matematik (diskalkuli)
gibi belirli alanlarda ortaya çıkabilir. ÖÖG, genellikle bireylerin normal zekâ düzeyinde olduğu ve diğer
alanlarda normal gelişim gösterdiği durumlar için kullanılır.
Öğrenme güçlüğü yaşayan bireyler için özel eğitim önemlidir çünkü bu bireylerin ihtiyaçlarına uygun
bir şekilde öğrenmeleri ve gelişmeleri için özel olarak tasarlanmış stratejiler, teknikler ve destek
sunar. Öğrenme güçlüğünde özel eğitimin önemini vurgulayan bazı nedenler:
Ram (Rehberlik Araştırma Merkezi) Raporu, genellikle eğitim kurumları veya rehberlik merkezleri
tarafından öğrencilerin eğitim, gelişim, ve rehberlik ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla hazırlanan bir
değerlendirme raporudur. Bu rapor, öğrencinin akademik başarısı, yetenekleri, ilgi alanları,
davranışsal durumu ve sosyal ilişkileri gibi konuları içerebilir.
Erken müdahale, gelişimsel gecikme ya da yetersizliği olan veya risk grubunda olan 0-18 yaş
arasındaki çocukların ailelerine yönelik hazırlanan programlardır.
Bir çocuğun özel öğrenme güçlüğüne sahip olması, aileler için zorlayıcı bir deneyim olabilir.
Ancak bu zorluğun üstesinden gelmek için ailelerin uygulayabileceği, çocuğu motive
edebilecek ve çocuğun sosyal duygusal gelişimini destekleyecek bazı durumlar
bulunmaktadır.
Etkileşimli kitap okuma, çocuğa bir kitabı baştan sona okuma anlamına gelmemekte olup
yetişkin ile çocuğun rollerini değiştirmesi sonucu yetişkinin aktif bir dinleyici olması ile
çocuğun dikkatinin kitapta bulunan resimlere çekilmesi, resimler hakkında konuşulması,
çocuğa okunan hikaye ile ilgili çeşitli sorular yöneltilerek çocuğun aktif katılımının sağlanması
anlamına gelmektedir.
İnsanlar yaşamları boyunca birçok olumsuz deneyimle karşılaşabilirler. Bu
olumsuzluklar karşısında bazı insanlar yaşamlarına yeniden adapte olabilirken; bazı insanlar
için bu adaptasyon süreci daha uzun ve zor olabilmektedir. Hatta aynı olaylar karşısında iki
insanın verdiği tepkiler de farklılaşabilmekte.
Erken müdahale, gelişimsel gecikme ya da yetersizliği olan veya risk grubunda olan 0-18 yaş
arasındaki çocukların ailelerine yönelik hazırlanan programlardır.
Çocuklarda sınır belirlemek neden bu kadar önemli?
“Çocuğum evde hiç ders çalışmıyor, ders çalışırken sabrımı çok zorluyor!” Gibi birçok cümleler duyarız ailelerden. Çocuklar sınır ve rutinleri severler.