Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu-Serhat ARTUT

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU-Serhat Artut

 

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu erken çocukluk yıllarında karşımıza çıkan bir psikiyatrik bozukluktur. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna sahip çocukların dikkat ve odaklanma süreleri yaşıtlarına göre oldukça kısadır. Dolayısıyla ev ve okul başta olmak üzere bulundukları birçok ortamda dikkatlerini yoğunlaştırmakta güçlük çekerler. Bununla birlikte, akranlarına göre oldukça hareketlidirler. Bu hareketlilik eylemlerini kontrol etmelerini ve planlı çalışmalarını engellemektedir.

            Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik şeklinde üç farklı belirti tipine sahiptir. Dikkat eksikliği belirti tipi, dikkatin kolayca dağılması ve odaklanamamadan kaynaklanan hatalar yapma karşımıza çıkmaktadır. Aşırı hareketlilik belirti tipinde belirli bir süre ya da uzun bir süre oturamama ve hareket etme eğilimi içerisinde olma durumu görülmektedir. Son olarak dürtüsellik belirti tipinde ise sıra beklemekte güçlük ve başkalarının sözünü kesme ya da araya girme gözlenmektedir.

            Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu belirtilerinin üç farklı tipi vardır. Dikkat eksikliğinin önde geldiği tip, aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin önde geldiği tip ve birleşik tip şeklinde kategorize edilmektedir.

            Bozukluğun tanısının konulabilmesi kolay değildir. Uzman, klinik gözlemleri, inceleme bulgularını ve psikometrik test sonuçlarını birleştirerek bu tanıyı doğrulayabilmektedir. Bunlarla birlikte, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna sahip bir bireyin belirtilerinin yedi yaşından önce başlamış olması, ev ve okul gibi iki farklı ortamda görülmesi ve süreklilik gösteriyor olması beklenmektedir. Dolayısıyla bozukluğun tanısının birçok alt kritere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

            Nörogelişimsel bozukluk olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun nedenlerine ve oluşumuna baktığımızda biyolojik ve genetik faktörler karşımıza çıkmaktadır. Çevresel faktörler ise bozukluğun oluşmasına neden olmamakla birlikte var olan bulguların artmasında ya da azalmasında rol oynamaktadır.

 

Leave a comment